ads

“Türkler arasında güzel sanatların ve şiirin kaynağı, bütün eski milletlerde olduğu gibi din kaynağıdır.”Nihat Sami Banarlı’nın bu sözünden yola çıkarak güzel sanatların ve edebiyatın ortaya çıkmasında dinin etkisini değerlendiriniz.-SORU CEVAP, Türkler arasında güzel sanatların ve şiirin kaynağı, bütün eski milletlerde olduğu gibi din kaynağıdır, Güzel sanatların ve edebiyatın ortaya çıkmasında dinin etkisini değerlendiriniz,

MERHABA DEĞERLİ TAKİP EDENLERİMİZ...

SİZLERE YİNE SORU CEVAP BÖLÜMÜMÜZE YAZILAN BİR SORUNUN CEVABINI VERMEK İÇİN BURADAYIZ..

AKLINIZA TAKILAN DERS İÇERİKLİ VEYA REHBERLİK İÇERİKLİ SORU VE SORUNLARINIZI YORUM KISMINA VEYA İLETŞİM KISMINA YAZARAK BİZİMLE İLETİŞİME GEÇEBİLİRSİNİZ.. BİZLERDE SİZLERE BU ŞEKİLDE DESTEK SAĞLAYABİLİRİZ..

GELELİM SORUMUZA
Türkler arasında güzel sanatların ve şiirin kaynağı, bütün eski milletlerde olduğu gibi din kaynağıdır.” Nihat Sami Banarlı’nın bu sözünden yola çıkarak güzel sanatların ve edebiyatın ortaya çıkmasında dinin etkisini değerlendiriniz.

BU KONUDA İŞİNİZE YARAYACAK BİR MAKALELERİMİZ VAR OKUMANIZI TAVSİYE EDERİZ Kİ MANTIKEN KAFANIZA YERLEŞTİREBİLESİNİZ

DİNİN EDEBİYATA ETKİSİ İÇİN TIKLA

İSLAM DİNİNİN EDEBİYATIMIZA ETKİSİ İÇİN TIKLA

AÇIKLAMA
iİnsanlar yaratılıp evrene geldiklerinde ilk yapacakları şey kendilerini fark etmek yani farkındalıklarına varmaktır.. kendi farkındalığına varan insan çevresini inceler ve çevresine anlam yükler ve çevrenin farkına varır.. Bu aşamada açıklayamadığı ve göz-akıl ile göremediği olay ve olgular için gizemli varlıklara ve inanışlara yönelir.. Bu eksikliğini (anlama eksikliğini) gidermiş olur.. Kendini anlayan ve geliştiren insan sanat yapmaya içindeki duyguları dışa vurmaya başlar.. Böylece ortaya farklı sanat dalları çıkar.. Bu sanat dallarında ortaya koyduğu çoğu duygu ise gizem atfettiği ve değer verdiği varlıklara birer teşekkür ve sevgi-saygı şeklinde dillendirir.. Böylelikle sanatın temelinde hem birey -hem de bireyin sevdiği-saygı duyduğu-yada gizemli kıldığı varlıklar vardır..
Örnekle açıklayalım: Eski çağlarda depremi anlayamayan topluluklar yerde bir tanrının olduğunu ve onları cezalandırdığını zannederdi. Yada yağmuru-şimşeği birer lütuf ve ceza aracı kabul ederlerdi.. Gökteki ve yerdeki bu kutsal saydıkları varlıklar için şükran törenleri düzenlenirdi.. Çeşitli ayinler... danslar... müzikler.. şiirlerr..  ( ŞAMAN TÖRENLERİNİ DÜŞÜNELİM) İşte bu noktada sanat doğmuştur...

Biz Türk toplumlarında da böyle olmuştur.. Basit bir örnekle bir sanat dalını açıklayalım.. HAT sanatı Kur'an alfabesindeki harflerin şekilli yazımları ile göze hitapetmesi sonucu oluşan bu sanat tamamen dini içeriklidir.. Müslüman olmayan bir toplum için bir şey ifade etmez....
Ya da Yunus Emre'nin şiirlerinidüşünün "Gel gör beni aşk neyledi." sözü bize Allah aşkını anlatmaz mı...
N.Sami Banarlı doğru demiş ve ince bir nüansa değinmiştir.

ŞAMAN TÖRENİNDEN BİR RESİM ( DİNİ TÖREN-DANS-MÜZİK-ŞİİR  HEPSİ BİR ARADA




Post a Comment

Daha yeni Daha eski

Subscribe Us

INNER POST ADS