ads


DİVAN EDEBİYATINDA MAZMUNLARI VE ANLAMLARI, DİVAN EDEBİYATI MAZMUNLARI VE ANLAMLARI, DİVAN EDEBİYATINDA MAZMUNLAR,

DİVAN EDEBİYATINDA MAZMUNLAR



Mazmun nedir?


Mazmun a
nlam, kavram manalarına gelir. Edebiyatımızda özellikle Divan Edebiyatı'nda bazı kavramları ifade etmek için kullanılan klişeleşmiş(kalıplaşmış) sözlere verilen isimdir. Mazmunlar benzetmeli, cinaslı ve nükteli sözlerdir.

Örnek:

Nergis: Sevgilinin Göz
Badem: Sevgilinin Göz
Keman: Sevgilinin Kaş
Ok: Sevgilinin Kirpik
Servi: Sevgilinin Boy
Serv-i Revan: Yürüyen sevgili
Gonca: Sevgilinin Dudak, ağız
Yılan: Sevgilinin Saç
Gece: Sevgilinin Saç
İnci: Sevgilinin Diş

kaynak : 2

Mazmun: Divan şiirinde duygu ve düşünceler kalıplaşmış bazı sözlerle anlatılır buna mazmun denir.

Mazmunlar :                                      Karşıladığı Anlam

Yay, ebru, keman, hilal   :                 Sevgilinin kaşı

Kılıç                                  :       Sevgilinin gamzesi(yan bakışı)

Ok, mızrak                                      Sevgilinin kirpikleri

Gonca,mim, nokta             :             Sevgilinin ağzı

Lâl, ab-ı hayat                     :            Sevgilinin dudağı

Dür, inci                                :          Sevgilinin dişi

Tuba, servi, elif                      :         Sevgilinin boyu

Sümbül, yılan, halka, kement :         Sevgilinin saçı

Ahu, kara, mahmur, katil         :        Sevgilinin gözü



DİVAN EDEBİYATI NAZIM ŞEKİLLERİ

Beyitlerle Kurulan Nazım Şekilleri

. Gazel, Kaside, Mesnevi , Müstezat ve Kıt’a beyitlerle yazılan nazım şekilleridir.



Bentlerle Kurulanlar: Bunları iki grupta toplarız. Tek bentli olanlar ve çok bentli olanlar şeklinde.

a ) Tek Bentli Olanlar: Bunlar 4 dizelik tek bentten oluşan nazım şekilleridir. Rubai ve Tuyuğ nazım şekilleri bu tarzdadır.

B Çok Bentli Olanlar: Bunlara musammat da denir. Musammat her bendi üç- on dize arasında olan şekillere verilen addır.

Çok bentli olan nazım şekilleri Şarkı, Murabba(dörtlü), terbi(dörtleme), muhammes, tahmis(beşleme), taştir(beşleme), müseddes(altılı), müsebba(yedili), terkibi bent ve terciibent



BEYİTLERLE KURULAN NAZIM ŞEKİLLERİ


GAZEL

Divan edebiyatının en çok kullanılan nazım şeklidir. Genellikle, aşk, şarap, sevgilinin güzelliği, aşkın ızdırabı, gibi lirik konular işlenir.

Konu bakımından halk edebiyatındaki koşmaya ve destan dönemindeki “koşuk”a benzer.

Nazım birimi beyittir. Beyit sayısı 5-15 arasındadır.

Uyak düzeni aa, ba, ca,da, ea ….

Aruz ölçüsüyle yazılır. Bu türün en ünlü şairleri Fuzuli, Baki, Naili, Nedim’dir.

Gazelle İlgili Bazı Kavramlar

Matla: Gazelin ilk beytine verilen isim.

Makta: Gazelin son beytine verilen isim.

Beyt’ül gazel: Gazelin en güzel beytine verilen isim. Şah beyit de denir.

Yek avaz gazel: Bütün beyitleri aynı güçte ve güzellikte olan gazele denir.

Yek ahenk gazel: Bütün beyitlerde aynı konunun işlendiği gazel.

Mahlas Beyit: Şairin mahlasının(takma isminin) bulunduğu beyit.

Musammat Gazel: Dizelerinin ortasında iç uyak bulunan beyitlerin her dizesi ortadan bölünüp alt alta okunduğunda uyaklı dörtlük şekline dönüşen gazele denir.

KASİDE

Din ve devlet adamlarını övmek amacıyla yazılan şiirlere verilen isimdir.

Arap edebiyatından İran edebiyatına oradan da Türk edebiyatına geçmiştir.

Beyit nazım birimiyle yazılır. Beyit sayısı 33-99 arasında değişmekle beraber bu sayının altında veya üstünde de olanlar vardır.

Uyak düzeni gazelle aynıdır.

İlk beytine matla, son beytine makta, en güzel beytine beytül kasid, şairin adının geçtiği beyte taç beyit denir. Taç beyit son beyitte olabileceği gibi sondan önceki beyitlerden birinde de olabilir.

Kaside denince akla gelen ilk isim övgü ve yergilerinde oldukça başarılı olan Nefi gelir.

Kasidenin Bölümleri

1 Nesib(Teşbib): Giriş niteliğindeki bölümdür. Burada varlık ve olayların tasviri yapılır.

2 Girizgah: Asıl konuya girişi sağlayan bölümdür ve genellikle tek beyittir.

3 Methiye: Kasidenin sunulduğu kişinin özelliklerinin abartılı bir övgüyle anlatıldığı kısımdır.

4 Tegazzül: Kasideyi tekdüzelikten kurtarmak için kasideyle aynı ölçü ve uyakta yazılmış gazeldir. Şairin isteğine bağlıdır her kasidede olmayabilir.

5 Fahriye: Şairin kendini övdüğü dizelerden oluşan bölümdür.

6 Dua: Kasidenin son bölümü. Şair burada övdüğü kişiye iyi dileklerde bulunarak Allah’a dua eder. Taç beyit ya da mahlas beyit adı verilen şairin mahlasının geçtiği beyit bu bölümdedir.



Kasideler konularına göre ise Tevhit, Münacat, Naat, Methiye, Hicviye, Mersiye adlarını alırlar.



MESNEVİ

İran edebiyatından geçmiştir. Divan edebiyatında bugünkü roman ve hikayenin yerini tutar.

Divan şiirinin en uzun nazım şeklidir, genellikle aruzun kısa kalıplarıyla yazılır.

Aşk, savaş, kahramanlık hikayeleri ile din, tasavvuf, ahlka, felsefe gibi konular işlenir.

Her beyit kendi içinde uyaklıdır(aa, bb, cc, dd…)

Beyit sayısı sınırsızdır.

Beş mesnevinin bir araya gelmesiyle oluşan esere ise hamse denir. Edebiyatımızda ilk hamse sahibi Ali Şir Nevai’dir.

Türk edebiyatının ilk mesnevisi ise Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig eseridir.

KIT’A

En az iki beyitten oluşan genellikle mahlassız şiirlerdir.

Felsefi, tasavvufi, toplumsal düşünceler; dünya görüşü, hikmet, övgü yergi gibi konular işlenir.

Uyak düzeni xa, xa, xa… biçiminde olup ilk iki dizesi uyaksızdır.

Şairler genelde mahlasını kullanmaz.

MÜSTEZAT

Bir gazelin her dizesine bir kısa dize eklenerek oluşur. Gazelin özel bir şekli sayılır. Uzun dizelerin anlamını tamamlayan bu kısa dizelere ziyade adı verilir.

Ör:

Bülbül yetişir bağrımı hûn etti figanın (A)

                                   Zabt eyle dehanın(a)

Hançer gibi deldi ciğerim tîğ-ı zebanın(A)

                                   Tesir-i lisanın(a)

Ah etse nola bülbül-i dil meşhedim üzere(B)

                                  Ta mahşer olunca(b)

Çok çekti gam-ı harını gül-zar-ı cihanın(A)

                                 Bu bağ-ı fenanın(a)



BENTLERLE KURULAN NAZIM ŞEKİLLERİ

A TEK BENTTEN OLUŞANLAR

RUBAİ

Dört dizelik tek bentten(tek dörtlükten) oluşan bir nazım şekli.

Kendine özgü aruz kalıplarıyla yazılır(Sadece rubaiye özgü 24 kalıp vardır)

Az sözle çok derin anlamları ifade etme amcıyla yazılan rubaide hayat felsefesi, dünya görüşü, tasavvuf, aşk gibi konular özlü ve nükteli şekilde işlenir.

Uyak düzeni aaxa şeklinde olup halk edebiyatındaki maniye benzer.

Şairler genelde mahlas kullanmaz.

Bu türün en büyük şairi Ömer Hayyam’dır.

TUYUĞ

Sözlük anlamı kapalı, gizli, cinaslı ve imalı sözdür.

Divan şiirine Türklerin kazandırdığı bir nazım şeklidir.

Dört dizelik tek bentten oluşur.

Konu, mısra sayısı uayk örgüsü bakımından rubai ve maniye benzer.

Rubaiden farkı aruzun sadece fâilâtün/ fâilâtün/fâilün kalıbıyla yazılmasıdır. Rubai aruzun 24 farklı kalıbıyla yazılıyordu.

Halk şiirindeki maninin divan edebiyatına yansımış halidir.

Konu sınırlaması yoktur. Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir.

Mahlas genellikle kullnaılmaz.

Tuyğ nazım şeklini kullanan ilk şair Kadı Burhanettin’dir.



B BENT SAYISI BİRDEN FAZLA OLANLAR(MUSAMMATLAR)

ŞARKI

Türklerin divan şirine kazandırdığı bir nazım şekli.

Bestelenmek için yazılır bu yüzden bent sayısı sınırlıdır.

Geniş halk kitlelerine seslendiği için dili genllikle yalındır.

Halk edebiyatındaki türküden esinlenerek oluşmuştur.

Aşk, sevgili, güzellik,ayrılık, içki, eğlence konularını içerir.

Dörder dizelik bentlerden oluşur ve bent sayısı 3-5 arasındadır.

Uyak dzüeni genellikle aaaa, bbba, ccca şekldindedir.

Bazı şarkılarda ilk bendin ikinci ve dördüncü dizesi öteki bentlerin ise dördüncü dizesi aynen tekrar edilir. Buna nakarat denir. Bu tür şarkıların kafiye düzeni aAaA,bbbA cccA(Büyük a lar nakarattır.)

Bu türün en başarılı şairi 18.yy.da Lale Devri’nde yaşayan Nedim’dir.

MURABBA

Dörder dizelik bentlerden oluşur.

Bent sayısı 3-7 arasındadır.

Daha çok din, ahlak, aşk, övgü, yergi ölüm konularını işler.

Uyak düzeni şarkıda olduğu gibi genellikle aaaa, bbba, ccca şeklindedir.

Bestelenmek amacının olmaması, dilinin ağır olması yönüyle şarkıdan ayrılır.

TERBİ

Bir gazelin beyitlerinin üzerine başka bir şair tarafından aynı konu, ölçü ve uyakta iki dize daha eklenmesiyle oluşur.



TERKİBİ BENT

Bentlerle kurulan uzun bir nazım şeklidir.

Bent sayısı genellikle 5-15 arası değişir. Her bent 5 ile 10 beyitten oluşur.

Her bent iki kısımdan oluşur. Birinci bölüme terkiphane adı verilir. İkinci bölüm ise her bendin son beytini oluşturan vasıta beytidir.

Önemli: Vasıta beyit her bendin sonunda değişir ve mutlaka bentten ayrı olarak kendi arasında uyaklanır. Terkiphane bölümü ise gazel şeklinde uyaklanır.

Uyak düzeni şöyledir: aa xa xa xa bb / cc xc xc xc dd (renkli gösterilenler vasıta beyittir)

Genellikle talihten hayattan şikayet, dini tasavvufi felsefi düşünceler ve toplumsal yergi konularını işler.

Klasik edebiyatta terkibi bentleriyle ün yapmış isim Bağdatlı Ruhi’dir.



TERCİİ BENT

Biçim yöünden terkibibent gibidir.

Terkibibentten farkı vasıta beytin her bendin sonunda tekrar etmesidir.

Genellikle Allah’ın kudreti, evrenin sonsuzluğu, dünyadan şikayet gibi soyut konular işlenir.



SORU ÖRNEKLERİ




















Post a Comment

Daha yeni Daha eski

Subscribe Us

INNER POST ADS